DUYGUSAL RESET

DUYGUSAL RESET

Hem başka birinden duyduğumda hem de kendim kurduğumda içimi titreten bir cümle var... Kendi etki alanı olan bir cümle. Bir tür güç göstergesi. Bir bayrak çekiş... Hem agresif, hem de sanki dünyadaki en barışçıl hareketlerden biri. Bu cümleyi anlamayı seviyorum. Bu cümleyi irdelemeyi seviyorum. Bahsettiğim cümle şu;

''Yeniden başlayacağım.''

Her zaman pür dikkat çekilmem insanlara, herkesi içini deşecek bakışlar atarak dinlemem. Herkese aynı özeni göstermem. Herkesi merak etmem. Her modern çağ insanı gibi, ben de insan ayırt ederim. *Doğru bulmasam da*

Ancak kim olursa olsun ve nerede olursak olalım, biri bu cümleyi kurduğunda, zihnim dünyayı durdurur. Hatta ve hatta, dünya nüfusu benim için ikiye düşer. Ben ve bu cümleyi kuran kişi.

Bir insan neden yeniden başlar?

Bir insan nasıl yeniden başlar?

Bir insan neyin altında ezilir de yeniden başlar?

Bir insan kaç defa yeniden başlar?

Bir insanı ne yeniden başlatmak zorunda bırakır?

Yeniden başlamak bir devrim değilse başka nedir bilmem.

Üzerine düşünmeye devam ettikçe, bir insanın yeniden başlama hareketini en iyi tanımlayan şeyin kişinin kendi şahsi hayatındaki bir baş kaldırış, kendi ya da çevre sistemlerine karşı onurlu bir ayaklanış ve kendi küçük dünyasındaki anlamlı bir devrim olduğuna karar verirken buldum kendimi. Nereden bakarsanız bakın, yeniden başlamak bir devrimdir.

Hem agresiftir, hem de barışçıl.

Hem pes etmektir, hem de hiç pes etmemiş olmaktır.

Hem çok net bir eylemdir, hem de belirsizliklerden gelmektir. Yeniden başlama eylemi bir cesaret gösterisidir ve biri, herhangi biri, kim olduğu fark etmeksizin biri, size bu cümleyi kurduğunda, o insan dinlenmelidir. O insan sorgulanmalıdır. O insan anlamaya çalışılmalıdır. Çünkü yalnızca birkaç saniyede ağızdan çıkıveren o iki kelimenin bazen senelerce süregelen bir yaşanmışlığın ve o yaşanmışlığı düşünmekle geçen ayların bir sonucu olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.

Kimse bir anda yeniden başlama kararı alamaz.

Kimse hayatının tam merkezine oturmuş bir şimdiki an kişisini, durumunu ya da olayını geride bırakma noktasına öyle kolay varamaz. Şu anki varlığı süregelen bir şeyin bir anıya dönüşmesine karar vermek bir kişinin kendi şahsi hayatındaki en büyük baş kaldırışlardan biridir ve bu onurlu devrimi yapan kişinin arkasında bıraktığı iyi ya da kötü, her ne olursa olsun, bu kişi bir şey yapmıştır. Bu kişi zor bir şey yapmıştır. Bu kişi bir şeyin içinden çıkmıştır. Yıkık dökük bir şeyin içinden. Tozu dumana karışmış bir yerin içinden.

İşte bu yüzdendir ki yeniden başlayanların elinde bir bayrak görür benim gözlerim. Başı dik, omuzları geride, bir kolu elindeki bayrağı çıkabilecek en yüksek yere çıkarmış, öyle görünürler benim gözümde...

Bir insan kaç defa yeniden başlar?

Bilmem.

Ama her ne olmuş olursa olsun herkesin yeniden başlamaya hakkı olduğunu bilirim.

Bu yazı sizlere, onurlu olanlar...

Yeniden başlayanlara selam olsun.

Yolunuz aydınlık, davanız daim olsun.

Önemli not: yazar bugün yeniden başlıyor.